Kendiniz olun, diğer herkes çoktan kapıldı.
— Oscar Wilde.
Herkese merhaba. Bu yeni maceramın ilk yazısı. En büyük ilgi alanım olan modayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu yeni blogumun ilk yazısı. Hoşgeldim. Eğlenceli ve moda dolu blogumun yazılarını kaçırmamak için sayfanın en altından bloguma üye olabilirsiniz.
1961’de kocaman inci kolyesi ve uzun siyah eldivenleriyle tüm dünyayı büyüleyen güzellik. Elbetteki Auder Hepburn’den bahsediyorum. Benim modaya olan ilgimin artmasının en büyük etkenlerinden biri olan efsaneler efsanesi Audrey’in en ironik kostümlerinden biri ile ilk moda yazıma başlamanın gururuyla yazıyorum. Naifliği bu denli burjuva serserisi görünümüne büründürebilen tek kişi olan Audrey, Hollywood’a damga vurmuş isimlerden. Yaşadığı dönemlerdeki güzellik kalıplarına uymayan, sıska ve çekingen olan bu Hepburn’ün tüm güzellik algılarını yerle bir edeceğini kim bilebilirdi ki?
Not: Bu yazıda asla objektif olamayacağım için, bana 4 senedir gazetecilik öğreten öğretmenlerimden özür diliyorum.
Kocaman etekli süper mini elbiselerden, asil uzun eteklere her modeli taşıyabildiğini her zaman bize ispat eden Hollywood starı, dönemin trendlerine uymak yerine, trend yaratmayı tercih etmiş isimlerden.
Kişisel olarak en beğendiğim ‘look’ları, şüphesiz ki, bol aksesuarlarla düz ve çoğu kişinin sıradan olarak adlandıracağı mavi siyah elbiseleri bir rock stara dönüştürdükleri.
Gündelik yaşantısında daha düz renkli ve gösterişten uzak kıyafetler tercih etse de, bu kıyafetler onun parıltısından hiçbir şey eksiltmiyor. En alışık olduğumuz ‘yardımsever ve kırılgan küçük kadın’ imajını oynadığı filmlerde de karakterleriyle de kostümleriyle de değiştirmedi. Tüm bu kibar duruşuna rağmen içinde asla bastıramadığı ‘özgür ruhlu burjuva gettosu’ görünümü onun stilini daha da merak edilesi kılıyor.
‘Hollywood’un sıska kızı’ efsanesi nesiller boyu anlatılmaya devam edecek. Çünkü hayırsever asi kadın dilden dile anlatılmaya layık.
Son olarak abone olup ‘#vebensuylamoda’ etiketinde, sosyal medyada bir şeyler karalamaya unutmayın. xoxo
Vebensu 22 yaşında bir Adanalı. Marmara Üniversitesi’nde Gazetecilik son sınıf öğrencisi. Aynı zamanda iş hayatına atılmış genç bir kadın. 1 senedir ‘Fashion PR’ denilen sektörde kendine bir yer edinmek üzere emin adımlar atıyor. Kendi mesleği olan gazetecilik dahil birçok farklı işte çalışmasına rağmen, sonunda, kendisini en rahat ve en mutlu hissettiren sektörü bulmuş olmanın mutluluğu içinde.
Moda onun küçüklüğünden beri en büyük tutkusu. Kendisini her zaman tüvit Chanel takımların içerisinde hayal ederken bulurdu ve bunun gerçek olacağı günü hala heyecanla beklemekte. Moda hakkında sürekli araştıran ve öğrenmeye açık olan bu genç kadın, edindiği bilgileri -kendine göre dünyanın en büyük nimetlerini- insanlarla paylaşmaktan büyük haz duyuyor. Bazı ön ayaklar sonrasında da bu blogu kuruyor.
Günlük tutmak yerine bir blog sayfasıyla insanlara seslenmek onun şu sıralar en büyük heyecanı. Bakalım bu yolculukta başına neler gelecek?
Peki sizler bu blogda neler mi göreceksiniz?
Siz de ‘vebensu’ya destek vermek isterseniz sayfanın aşağısından abone olup, sosyal medya hesaplarınızda ‘#vebensuylamoda’ etiketiyle fotoğraflar ve yazılar paylaşmayı unutmayın. xoxo
Bensu Maracı 