Kahvaltının En ‘İkonik’ Hali

1961’de kocaman inci kolyesi ve uzun siyah eldivenleriyle tüm dünyayı büyüleyen güzellik. Elbetteki Auder Hepburn’den bahsediyorum. Benim modaya olan ilgimin artmasının en büyük etkenlerinden biri olan efsaneler efsanesi Audrey’in en ironik kostümlerinden biri ile ilk moda yazıma başlamanın gururuyla yazıyorum. Naifliği bu denli burjuva serserisi görünümüne büründürebilen tek kişi olan Audrey, Hollywood’a damga vurmuş isimlerden. Yaşadığı dönemlerdeki güzellik kalıplarına uymayan, sıska ve çekingen olan bu Hepburn’ün tüm güzellik algılarını yerle bir edeceğini kim bilebilirdi ki?

Not: Bu yazıda asla objektif olamayacağım için, bana 4 senedir gazetecilik öğreten öğretmenlerimden özür diliyorum.

Kocaman etekli süper mini elbiselerden, asil uzun eteklere her modeli taşıyabildiğini her zaman bize ispat eden Hollywood starı, dönemin trendlerine uymak yerine, trend yaratmayı tercih etmiş isimlerden.

Kişisel olarak en beğendiğim ‘look’ları, şüphesiz ki, bol aksesuarlarla düz ve çoğu kişinin sıradan olarak adlandıracağı mavi siyah elbiseleri bir rock stara dönüştürdükleri.

Gündelik yaşantısında daha düz renkli ve gösterişten uzak kıyafetler tercih etse de, bu kıyafetler onun parıltısından hiçbir şey eksiltmiyor. En alışık olduğumuz ‘yardımsever ve kırılgan küçük kadın’ imajını oynadığı filmlerde de karakterleriyle de kostümleriyle de değiştirmedi. Tüm bu kibar duruşuna rağmen içinde asla bastıramadığı ‘özgür ruhlu burjuva gettosu’ görünümü onun stilini daha da merak edilesi kılıyor.

‘Hollywood’un sıska kızı’ efsanesi nesiller boyu anlatılmaya devam edecek. Çünkü hayırsever asi kadın dilden dile anlatılmaya layık.

Son olarak abone olup ‘#vebensuylamoda’ etiketinde, sosyal medyada bir şeyler karalamaya unutmayın. xoxo

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın